Ölüm sadece yaşlıların çağrıldığı bir randevu değildir. Bir kabristana gidip rutubetli mezar taşlarını temâşâ ettiğimiz zaman görürüz ki, kendi yaşımızda yahut bizden de küçük yaşlarda iken niceleri rûhunu teslim etmiş ve artık âkıbeti için hiçbir şey yapamaz hâle gelmiştir. “Hayat nedir?” suâline verilecek en güzel cevap, bir kabristanın o rutubetli, sessiz taşlarıdır. Ölümün sessiz kelâmı, hiçbir dilin söyleyemediği hakîkatleri nasıl da fasih bir sûrette dile getirir…