Bugün maalesef sosyetik bir mahalleye gidildiği zaman, orada hep yabancı dilde levhalar, tabelalar, afişler göze çarpıyor. Öyle ki, bilmeyen bir kişi, orayı aziz İstanbul’un bir semti değil de kasvetli bir Avrupa şehri zanneder.
Öte yandan gençlerin kıyafetleri üzerinde de kimisinin mânâsı çok çirkin birtakım yabancı ifadeler bulunuyor. Üstelik o elbiseleri alanların pek çoğu, üzerindeki yabancı ifadenin mânâsını dahî bilmeden alıyorlar. Ne kadar süflî bir mesajın tabelâsı olduklarının farkına bile varmadan ortalıkta gezebiliyorlar.
Bütün bunlar, Batı ve seküler dünyanın kültür istîlâsına karşı gafletin hazin neticeleridir. Dil ve kültürümüzde yaşanan bu yozlaşmaya karşı İslâm şahsiyet ve vakarını muhâfaza etmek, her müslümanın vazifesidir.