Bugünkü Batı âlemi, ulaştığı maddî refaha rağmen, rûhî buhranlara sürüklenmekten kurtulamamıştır. Fuhuş, alkol ve uyuşturucu iptilâsı ile intihar nisbetinin insanlık tarihinde görülmemiş bir dereceye ulaşması, bu rûhî sefâletin apaçık bir göstergesidir. Her türlü maddî tatmine rağmen, rûhî açlık, ahlâkî ve insânî değerleri zaafa uğratmakta ve materyalist dünya, sonunda kendi kendini sokup öldüren bir akrep gibi fecî bir âkıbete doğru sürüklenmektedir.
Bu sebeple gönlü îman dolu müslüman gençlerin, Batıʼnın maddî refahına aldanarak onların rûhî buhran içindeki hayat tarzlarına özenmeleri son derece tehlikelidir. Bu durum, sıhhatli bir kişinin hastaya özenip onu taklit etmesinden farksızdır.