Fırsat elden gitmeden evlâtlarımızı Kur’ân’ın feyz ve rûhâniyetiyle yetiştiremezsek, yarın ıssız bir kabirde ağır bir nedâmetle yapayalnız kalacağımızı unutmamalıyız. Bunun için de evlâtlarımızla vaktinde güzelce alâkadar olmalı, onların tertemiz yüreklerine Allah ve Peygamber sevgisini, Kur’ân ve Sünnet kültürünü aşılamalıyız. Mârifetin iltifâta tâbî olduğu gerçeğinden hareketle, yavrularımızda mânevî güzelliklerin neşv ü nemâ bulması için, onları hediye ve iltifatlarla teşvik etmeliyiz.
İmam Mâlik Hazretleri der ki:
“Ben her hadis ezberlediğimde, babam bir hediye verirdi. Öyle bir zaman geldi ki, babam hediye vermese bile, hadis ezberlemek, bende bir lezzet hâline geldi.”