Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı Kerîmʼden istifâde hususunda insanoğlunun durumunu şöyle beyan buyurur:
“Sonra Kitâb’ı, kullarımız arasından seçtiğimiz kimselere verdik. İnsanlardan kimi kendisine zulmeder, kimi ortadadır, kimi de Allâh’ın izniyle hayırlarda öne geçmek için yarışır. İşte büyük fazîlet budur.”(Fâtır, 32)
Yani insanların kimisi Kur’ân okuduğu hâlde, okuduğu boğazından aşağıya inmez, kalbinde akis bulmaz ve amellerine yansımaz. Böylece nefsine zulmederek en büyük nîmeti ziyân eder. Kimisi orta yoldadır, kâh amel eder, kâh ihmâl eder. Kimisi de Kur’ân’ın feyz ve rûhâniyetiyle Hakkʼa râm olup hayırlarda mesafe kateder. İşte en kazançlı çıkanlar onlardır.