Cenâb-ı Hak âyet-i kerîmede şöyle buyurur:
“Biz, Kurʼânʼdan öyle bir şey indiriyoruz ki o, müʼminler için şifâ ve rahmettir; zâlimlerin ise yalnızca ziyânını artırır.” (el-İsrâ, 82)
Mevlânâ Hazretleri de Kurʼân-ı Kerîmʼden istifâde hususunda insanların durumunu şu teşbih ile îzah eder:
“Güneş, kuru dala da, yaş dala da yakındır. (Her ikisine de aydınlatan ve ısıtan şuâlarını cömertçe ikram eder.) Fakat zamanı gelince, olgun, lezzetli ve güzel kokulu meyvelerini yiyeceğin yaş ve taze dalın Güneşʼe yakınlığı nerede, kuru dalınki nerede?!
Kuru dal, Güneşʼe yakınlığı yüzünden daha beter kurumaktan (ve yakılacak bir odun olmaktan) başka ne elde edebilir?!”