“Dünyaya gönül verenler, tıpkı gölge avlayan avcıya benzerler. Gölge nasıl olur da onların malı olabilir? Nitekim budalanın biri, kuşun gölgesini sımsıkı yakalamak istedi. Ama dalın üzerindeki kuş bile buna şaştı kaldı.”
Bu kadar azamet-i ilâhiyye, bu kadar saâdet yolu varken, o saâdet yolunu bir tarafa itiyor, nefsinin arzusu istikâmetinde perişan olup gidiyor. Yani bu kadar ilâhî azamet tecellîleri karşısında dünyaya aldananların hâli…