Hiçbirinin örneği yokken Cenâb-ı Hak, hiçbirinin örneği yokken Cenâb-ı Hak halketti. Hepsine ayrı ayrı bir hayat standardı verdi. Bir solucanın hayat standardı ayrı, bir filin hayat standardı ayrı. Onun rızkı ayrı, öbürünün rızkı ayrı.
Velhâsıl, kul dâimâ; “Aman yâ Rabbi!” diyecek. İlâhî azamet, ilâhî kudret akışları, ilâhî nakışlar karşısında bir hayranlık ve bir hayret içinde kalacak.
Cenâb-ı Hak böyle bir, kalbin bu hâle gelmesini arzu ediyor. Bu da bir mesâi istiyor. Bu, neyin mesâisi? Bu, kalbin mesâisi olacak.
Ses oynatıcı