Şefkat ve merhametten nasipsiz sözde medeniyetler, gururun, kibrin, en yüce sanatkâr olan Cenâb-ı Hak’tan habersiz sanatın ve iffetsizliğin mânâsız ve fânî âbidelerini dikerler. Köleleri aslanlara parçalattıkları arenalar inşâ ederler. Şuursuzca, bencilce, çılgınca eğlendikleri binalar inşâ ederler. Güç ve kudretlerini temsil etsin diye binbir zulümle piramitler inşâ ederler. Dalkavukların sahte iltifatlarına aldanarak ve onların riyâkâr alkışlarından haz duyarak zulüm ve kibirlerini yükseltirler. Fakat gün gelir, onlar da fânîliğin kahrına uğrarlar. Onların ardından ne semâlar ne de yeryüzü ağlar. Onların zulüm ve kibir âbidelerinin harâbelerini ancak köpekler şenlendirir.