Büyükler diyorlar ki “vav”lardan sakının diyorlar, “vav”lardan. Bu “vav”lar nedir?
Bir defa, yani “vallâhi” diyerek lüzumsuz yere yemin etmekten sakın. Çünkü Allâh’ı şâhit gösteriyorsun. Allah adına, “vallâhi” diyerek bir yemin etmekten sakın.
İkincisi: Mes’ûliyet şuuru ve hassâsiyet taşımayan bir “vâli” olmaktan sakın. Bu da vav’lı başlıyor, vâli. Mes’ûliyet şuuru ve hassâsiyet taşımayan bir vâli olmaktan sakın.
Üçüncüsü: Hakkını îfâ edemediğin bir “vasi” olmaktan sakın.
Dördüncüsü: “Vakıf”. Vakıf malının mes’ûliyetinden korkun. Onu gereği gibi muhâfaza edin.
Tabi bu, “vakıf hizmetlerinden uzak durun” demek değildir. Liyâkat sahibi kişilerin bu vakıf hizmetlerinde bulunmaları zarûrîdir. Çünkü Cenâb-ı Hak…
Geri durmayacak.
Geri durmayacak.
“…Verdiğimiz nîmetlerden sorulacaksınız.” (et-Tekâsür, 8) buyruluyor. Allah o istîdâdı vermiş, o şeyi vermiş.