Hazret-i İbrahim -aleyhisselâm-, oğlu İsmail -aleyhisselâm-ʼı kurban etmek üzere yatırıp bıçağı boynuna dayadığında, Cebrâil -aleyhisselâm- Allâhʼın emriyle Cennetʼten bir koç indirdi ve tekbir getirdi:
اَللهُ أَكْبَرُ اللهُ أَكْبَرُ
İbrahim -aleyhisselâm-, bu tekbîri işitince:
لاَ اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ وَاللّٰهُ أَكْبَرُ
diyerek mukâbelede bulundu. İsmail -aleyhisselâm- da:
اَللهُ أَكْبَرُ وَلِلّٰهِ الْحَمْدُ
dedi. Böylece arefe günü sabah namazından başlayarak bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar devam eden “teşrik tekbiri” tamamlanmış oldu.
Bizler de Hanefî mezhebine göre vâcip hükmünde bulunan bu mühim tekbiri, Hazret-i İbrahim ve Hazret-i İsmailʼin o teslîmiyetlerini tefekkür ederek, farz namazların ardından selâm verir vermez yapmayı ihmâl etmeyelim.