“–Cimri kimdir?” diye sorulduğunda, Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
“–İsmimi duyduğunda bana salevât getirmeyen kimse!” buyurdu. (Bkz. Tirmizî, Deavât, 100)
İşte cömertlik ve cimrilik bahsindeki bu nebevî bakış tarzını, diğer sâlih amellere de teşmil etmek mümkündür. Buna göre;
–İmkânı olduğu hâlde Allah için yapabileceği bir hayırdan mâzeretsiz olarak geri durmak da bir nevî cimriliktir.
–Sıhhati ve gücü yerindeyken nefsine uyarak kulluk gayretlerinden uzak kalmak da cimriliktir.
‒Hakkı ve hayrı söyleme mevkiinde bulunup da zulüm ve haksızlıklara karşı suskun kalmak da cimriliktir.
–Kâbiliyet ve istîdâdı varken, İslâmʼın intişârı yolundaki tebliğ ve irşad hizmetlerinden geri durmak da, büyük bir cimriliktir.