HAZRET-İ MUHAMMED MUSTAFÂ -sallâllâhu aleyhi ve sellem- 1 [Mekke Devri] | İÇİNDEKİLER
Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, Kureyşlilerin amansız eziyetleri karşısında müslümanlara hicret emri verdi. Çünkü onlar, dînî vazîfelerini hür ve serbestçe yapamıyorlardı. Ayrıca dîni yaymak da vazîfeleri idi.
Ashâb-ı kirâm, nereye hicret edebileceklerini sorduklarında Rasûl-i Ekrem Efendimiz:
“−Habeşistan’a! Çünkü orada, halkına zulmetmeyen bir hükümdar vardır. Hem orası bir doğruluk ülkesidir. Allâh Teâlâ, içinde bulunduğunuz sıkıntılardan bir kurtuluş yolu lutfedinceye kadar orada kalın!” buyurdu. (İbn-i Hişâm, I, 343; İbn-i Sa’d, I, 203-204)
Bu ilk hicret, Mekke devrinin 5. yılının Receb ayında yapıldı.
İlk kâfile; on ikisi erkek, beşi kadın, toplam on yedi kişiden müteşekkil idi. İçlerinde Osman bin Affân, zevcesi Hazret-i Rukıyye, Zübeyr bin Avvâm, Mus’ab bin Umeyr, Abdurrahmân bin Avf, Ebû Seleme, Ümmü Seleme, Osman bin Maz’ûn, İbn-i Mes’ûd -radıyallâhu anhüm- gibi ashâbın ileri gelenleri de mevcuttu.
Mekke’den gizlice ayrılmış olan Muhâcirler, Şuaybe İskelesi’ne vardıklarında, Allâh Teâlâ’nın bir lutfu olarak iki ticâret gemisi geldi. Muhâcirler, onlarla yarım altına anlaşarak Habeşistan’a geçtiler. Kureyşliler, Muhâcirleri yakalamak için peşlerine düştülerse de bunda muvaffak olamadılar. Sâhile vardıklarında, gemiler çoktan denize açılmış bulunuyordu. (İbn-i Sa’d, I, 204)
Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Habeşistan’a hicret eden Hazret-i Osman ve kızı Rukıyye’den bir müddet haber alamadı. Fahr-i Kâinât Efendimiz zaman zaman dışarı çıkar, o taraflardan gelenlere evlâtlarının haberini sorardı. Kureyş’ten bir kadın Habeş diyârından geldi. Rasûl-i Ekrem Efendimiz, kızı ve damadını ona da sordu. O da:
“–Ey Ebu’l-Kâsım, ben onları gördüm.” dedi.
Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
“–Nasıllardı, iyiler miydi?” diye sordu.
Kadın:
“–Osman, Rukıyye’yi bir merkebe bindirmiş götürüyor, kendisi de arkasından yürüyordu.” dedi.
Bunun üzerine Fahr-i Kâinât Efendimiz:
“–Allâh yâr ve yardımcıları olsun! Şüphesiz Osman bin Affân, Lût -aleyhisselâm-’dan sonra âilesiyle birlikte Allâh için hicret eden ilk insan oldu.” buyurdu. (Ali el-Müttakî, XIII, 63/36259)
İlk Muhâcirler, Habeşistan’da üç ay kalabildiler. Çünkü Mekke’li müşriklerin de artık îmân ettiklerine dâir bir şâyia yayılmıştı. Bunun üzerine hicret kâfilesi geri döndü. Otuz üç erkek, altı hanımdan oluşan otuz dokuz kişilik bir kâfile, nübüvvetin beşinci yılının Şevval ayında Habeşistan’dan yola çıktı. Mekke’ye yaklaştıklarında ise müşriklerin müslüman olduğuna dâir işittikleri haberin asılsız olduğunu öğrendiler. Tekrar Habeş ülkesine geri dönmek, kendilerine çok ağır geldi. Öte yandan, himâyesiz olarak Mekke’ye girmekten de korktular. Ancak müşrik olan akrabâ ve dostlarının himâyesinde veya gizlice Mekke’ye girebildiler. (İbn-i Hişâm, II, 3-8; İbn-i Sa’d, I, 206; Heysemî, VI, 33)
HAZRET-İ MUHAMMED MUSTAFÂ -sallâllâhu aleyhi ve sellem- 1 [Mekke Devri] | İÇİNDEKİLER