Hadîs-i şerîfte buyrulur: “Hiçbiriniz; «Ben insanlarla beraberim, eğer insanlar iyilik yaparlarsa ben de iyilik yaparım, kötü davranırlarsa ben de kötü davranırım.» diyen şahsiyetsiz kimselerden olmasın! Aksine insanlar iyilik yaparlarsa iyilik yapmak, kötü davranırlarsa haksızlık etmemek için nefsinizi terbiye edin.” (Tirmizî, Birr, 63)...
Hazret-i Ali -radıyallâhu anh- buyurur: “Dünyalık sana yöneldiği zaman, vermesini bil. Zira ver-mek, onu tüketmez. Dünyalık senden yüz çevirdiği zaman yine ver. Çünkü o devamlı kalmaz!”...
Meyveleri olgunlaşmış ağaçların, dallarını yere eğip insan-lara ikram etmesi gibi; ancak akıl, ilim ve hikmet sahibi seçkin insanlar, mütevâzı ve ikram sahibi olurlar. Şu hâlde insanoğlu, gösterişe dayalı nefsânî şöhret ve heybet arzusunu terk edip, iç âlemini bütün varlıkların istifâde edebileceği bir rahmet dergâhı hâline getirmelidir....
Kâmil bir mü’min, su gibi azîz ve deryâ gibi engin gönüllü olmalı, ne kadar nâhoş hâdiseyle karşılaşsa da rahmet tevzî eden olgun bir karakter sergilemelidir. Nezâket, zarâfet ve güzellikler yansıtan bir gönül berraklığına sahip olmalı, dâimâ İslâm’ın gü-ler yüzünü aksettirmelidir....
Peygamber Efendimiz -Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem- nice câhil ve nâdan insanların kabalıklarına mâruz kaldı. Fakat engin bir rahmet ummânı olan gönlü bunlardan incinmek yerine, onla-rın kendilerine yazık etmelerine üzüldü. Rabbi kendisinden râzı olduktan sonra, başına gelenlere ehemmiyet vermedi. Bunun içindir ki, kendisini taşlayan Tâif halkının helâki için değil, hidâyet ve......
Hazret-i Mevlânâ; “Toprak gibi ol.” nasihatinde bulunur. Toprak, ayaklar altında çiğnense de bütün mahlûkâta cömertçe ikram hâlindedir. Toprak, mahlûkâtın cürûfâtını temizler ve tek-rar bütün canlılara temiz ve şifâlı sofralar hâlinde ikrâm eder. Bütün mahlûkat, ona muhtaçtır. Toprağın hâli, mü’minler için ne güzel bir misaldir....
Ebû Bekir -radıyallâhu anh- buyurur: “Kul, dünya nîmetlerinden biri sebebiyle kibirlendiğinde Hak Teâlâ, o nîmet kulundan gidinceye kadar ona buğzeder.”...