Râhip Nastûra’nın Tespiti

HAZRET-İ MUHAMMED MUSTAFÂ -sallâllâhu aleyhi ve sellem- 1 [Mekke Devri] | İÇİNDEKİLER


Hazret-i Peygamber’in içinde bulunduğu ticâret kervanı, Şam topraklarından Busra’ya varmıştı. Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Busra çarşısında, Râhip Nastûra’nın manastırı yakınlarındaki bir zeytin ağacının altında konakladı. Meysere ile daha önceden tanışmış olan Râhip Nastûra, Peygamber Efendimiz’e işâret ederek:

“−Ey Meysere! Şu ağacın altındaki zât kimdir?” diye sordu.

Meysere:

“−O, Kureyş kabîlesinden bir zâttır!” dedi.

Râhip:

“−Gözlerinde biraz kırmızılık var mı?” diye sordu.

Meysere:

“−Evet, gözlerinde devamlı kırmızılık bulunur!” dedi.

Nastûra:

“−İşte O, peygamberlerin sonuncusudur! Ne olurdu, ben O’nun peygamber olarak gönderileceği zamâna erişebilseydim!” dedi. (İbn-i Sa’d, I, 130-156; İbn-i Kesîr, el-Bidâye, II, 297-298)

Kervan Mekke’ye dönmek üzere Busra’dan ayrıldı. Meysere, sıcağın şiddetlendiği vakitlerde iki meleğin Peygamber Efendimiz’i gölgelediğine şâhit oldu. Netîcede büyük bir kârla Mekke’ye döndüler.[1]


[1] İbn-i Sa’d, I, 130, 156-157.


HAZRET-İ MUHAMMED MUSTAFÂ -sallâllâhu aleyhi ve sellem- 1 [Mekke Devri] | İÇİNDEKİLER