Hakîkat-i Muhammediyye’ye yakınlaşabilmek, akıldan ziyâde muhabbet ve aşkla mümkündür. O’na tâbî olmanın şeref, haz ve lezzetini tatmak için, kendisine ümmet olmak isteyen peygamberler bile çıkmıştır.
O’nun nûr cemâli, âşıklarının nazarında bütün varlığı gölge hâlinde bırakmış, gönüller O’nun en ufak bir arzusuna:
“Anam, babam Sana fedâ olsun yâ Rasûlallâh!” diye cevap vermiştir.
O’nun aslî vasfını tavsif etmeye hiçbir fâni muvaffak olamadı. Yüksek ahlâkı ve yaradılışı lâyıkıyla kavranamadı. Âlimler, mütefekkirler, gönül sultanları ve Cebrâil, O’nun yolunda bulunmayı, izzet; kapısında sâil (dilenci) olmayı, devlet bildiler.
Yayın: Erkam Yayınları
Dil: Türkçe
Yıl: 1997