Yüzakı Yayınları

İnsanlar vardır, daha yaşarken mâzi olmuşlardır; insanlar vardır, üzerlerinden yüzyıllar geçmiş olmasına rağmen, gönüllere hayat bahşeden nefesleri -asırlar öncesinden esip gelen bahar meltemleri gibi- âdeta...

Namaz kılan bir mü’min; kendisini asla yalnız, çaresiz ve kimsesiz hissetmez. Çünkü, namaza durarak, kendisini en büyük güce râm etmekte, yani ilâhî kudrete teslim olmaktadır....

Maddî mîras fânîdir. Mânevî mîras ise ebedî zenginliktir. Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- buyurur: “Hiçbir baba; çocuğuna, güzel ahlâktan daha hayırlı bir mîras bırakmamıştır.”...

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in nebevî terbiyesi altında yetişmiş olan ashâb-ı kiram, Allah ve Rasûlü’ne öyle bir muhabbetle bağlandılar ki; Onların gözlerinde ve gönüllerinde,...

Hak âşıklarının gönül vecdinden birkaç örnek: Yûnus Emre Hazretleri Cenâb-ı Hakk’a yakınlığını ve O’na olan özleyiş hâlini şöyle dile getirir: Sûfîlere sohbet gerek, Ahîlere ahret...

Asr-ı Saâdetten Günümüze HİDÂYET REHBERLERİ Hazret-i Ali -radıyallâhu anh- ne güzel söyler: “Öyle kâmil bir hayat yaşa ki; insanlar hayattayken seni özlesinler, vefâtından sonra da...

Hazret-i Mevlânâ’nın Aşk ve Vecdinden SIRLAR, HİKMETLER ve RUMUZLAR Hazret-i Mevlânâ buyurur: “Benim beytim; beyt değil, bir mânâ cihânıdır. Hezlim (mîzah ve lâtifelerim) de hezl...

Hazret-i Peygamber’in hanımları evlât dünyaya getirmeseler de Kur’ânî tabirle;  «ümmehât / أُمَّهَات ümmetin anneleri» oldular. Çünkü o muhtereme vâlidelerimiz, anneliğin  şefkat ve merhametini sergilediler. Hanımlara...

Anadolu Dervişinin Gönül Dünyası Toplumlar, kütüphânelerin tozlu raflarında kalmış kara kaplı felsefe kitaplarının üzerine abanmış müteverrim / veremli bilgiçlerin rûhuyla selâmete kavuşamaz. Mâlûm; İnsan, sonsuzluk...

Bu risâle çapında eserde; Başta Peygamber Efendimiz’in, ashâb-ı kirâmın, Hak dostlarının ve ecdâdımız Osmanlı’nın; •Hidâyetlere vesile olma heyecanını, •Emr-i bi’l-mâruf ve nehy-i ani’l-münker vazifesine gösterdikleri...

En küçüğünden en büyüğüne kadar yaratılmış her şey, birer ibret levhası, İlâhî sanat hârikası… Hâl böyleyken; Eserden Müessir’e, sanattan Sanatkâr’a, sebeplerden Müsebbib’e varamamak, aklın cinneti...

O’nun gönlünde ne vardı? O’nun gönlünde; hidâyet bekleyen insanlık vardı. O’nun gönlünde; takvâya eriştirilecek ümmet vardı… O’nun gönlünde; dertlerine derman olunacak garipler, mazlumlar, kimsesizler ve...

Hazret-i Mevlânâ, âdetâ bütün «evliyâullâh»ın sözcüsü mesâbesindedir. O; Hak dostlarının fârik vasfını, ne güzel dile getirmiştir: مَنْ بَنْدَهِٔ قُرْآنَمْ اَگَرْ جَانْ دَارَمْ          مَنْ خَاكِ رَهِ...

İmam Gazâlî -kuddise sirruh- buyurur: “İnsanın, çeşitli devrelerinde, gıdadan ve eşyadan lezzet alması birbirine müsâvî değildir.” Hakikaten yeni doğan bir çocuğun bütün lezzeti ve gıdası,...